Eskişehir Mevlevihanesi Kısa Tarihi
Eskişehir Mevlevihanesi, "Âsithane-i Âliyye" denilen Konya Mevlevihanesinden sonra gelen
onbir mevlevihaneden biridir.
Eskişehir Mevlevihanesi Postnişinleri ve dönemleri:
Müderris Muhammed-1552'den önce
Mevlâna Reşidüddin - 1552
Mevlâna Muhyiddin- 1556
Mustafa- 1572 den önce
Halil Efendi- 1572
Muhammed oğlu Mustafa- 19. YY başları
Süleyman ve Muhammed Kasım
Çürükoğlu Hacı Hafız Hüseyin Hüsnî Dede: ö.1865
Hasan Hüsnî Dede: 1865-1908
Şemseddin Dede Efendi: 1908-1913
Bahâeddin Dede Efendi: 1913- 1925
Kaynak:
Eskişehir Mevlevihanesi, Adalıoğlı&Aslan
Kesit Yayınları 2008, 1. baskı
Odunpazarı Belediyesi Yayınları 2011, 2. baskı
Eskişehir Mevlevihanesi son dönem postnişinleri:
d. 1833 - ö.1908
Postnişin Hasan Hüsni Dede Efendi
Eskişehirde doğdu. Babası Çürükoğlu Hacı Hafız Hüseyin Hüsnî Dede, annesi Kerime Hanımdır.
Hasan Hüsnî Dede ilk eğitimini alim ve Mevlevi olan babasından aldı. Daha sonra İstanbul'da tahsil ettiği ve uzun müddet orda kaldığı anlaşılıyor. Dersiamlık ve Mesnevihanlık yapmıştır. Kendisi Mevlevi, Kâdiri ve Melâmi idi. Abdülbaki Gölpınarlı, "Melâmiler ve Melâmilik" adlı kitabında İstanbul'da melâmi pîri Seyyid Muhammed Nur (ö. 1886) ile görüştüğünü ve melâmi olduğunu yazar. Mevlevi ve Kâdiri hilafetini Konya Çelebisi Muhammed Said Hemdem Çelebi'den almıştır. Yenikapı Mevlevihanesi postnişini Osman Selahaddin Dede Efendi de, Hasan Dede'ye hilafet vermiştir. 1887'de hakka yürüdüğünde, cenazesinin gasledilip kefenlenmesinde, meşayih-i mevleviyenin ariflerinde ve fazıllarından sayılan Hasan Hüsnî Dede görev yapmış ve hocasının cenaze namazını kıldırmıştır.
Hasan Hüsnî Dedenin Celâleddin, Şemseddin, Bahâeddin ve Hilâleddin adında dört oğlu, Şehribânu ve Hacer Seniye adında iki kızı vardı.
Mektuplarını şu çümleyle bitirirdi: "Bâki es'adekum'u-ilahu fi'd dareyn"- Allah sizi iki cihanda mesut etsin. İmzası ise "Hâdimü'l-fıkara el-mevlevi Eskişehrî Hasan Hüsnî" olup, mührü "el-mevelvi Hüsnî" idi.
Kurşunlu Camii güneyindeki giriş kapısının bir üst sokağına Hasan Dede ismi verilmiştir. Bir zamanlar semahaneden geçişi olan türbede bulunan yedi kabirden ilk ikisi, kendisine ve babasında aittir. Babasının mezar taşında:
"Hüvelbâki, Eskişehir hankâhı mevlevi şeyhi
Hasan Hüsnî'nin peder sahibü'l-hayrat ve'l-hasenât mağfirun leh elhâc hafız Hüseyin bin seyyid rahimehullah, teâla rahmeten vâsıaten, El- fâtiha H.1282 (1865) " ibareleri yazılıdır.
ö. 1915
Postnişin Muhammed Ali Şemseddin Dede Efendi
Hasan Hüsnî Dedenin ikinci oğludur. Birinci oğul Hüseyin Celaleddin Efendi'nin 1903 de ve babasının 1908 de hakka yürümesinn ardından, 1908-1913 yılları arasında postnişinliği sürdürmüş ve 1914 de, Mevlevi Taburu ile Filistin Cephesine katılmak üzere Şam'a gitmiştir. Orada hastalanan Şemseddin Dede 1915 tarihinde hakka yürümüştür. Kurşunlu Camii kuzey giriş kapısının açıldığı sokağa onun ismi verilmiştir.
d. 1875 - ö. 1930
Postnişin Bahaeddin Dede Efendi
Hasan Hüsnî Dedenin üçüncü oğludur. Annesi Zeynep Hanımdır. İlk eğitimini babasından aldıktan sonra Eskişehir Rüşdiyesini bitirdi. Daha sonra Mısır'a giderek, Kahire'deki El-Ezher Üniversitesinde dini ilimler tahsi etti. Eskişehir'e dönüşünde Farsça öğrenip, çile doldurdu. Sesi güzel ve makam bilirdi; kudüm, ney ve rebab çalardı.
Hz. Mevlâna, "eski erenler nefslerini aşağılatmak için dilenmeyi hoş görmüşler, ama biz, bizi sevenlere bu kapıyı kapattık. Herkes bir iş tutmalı, elinin emeğiyle geçinmelidir" demiştir. Bahaeddin Dede de bu konuya önem vermişti ve mevlevihanede üç fanila örme ve dört çorap dokuma makinesi çalıştırırdı. Burada dokunanlar pazarcı marifetiyle şehirde satılarak mevlevihanenin bütçesine, değirmenden başka, ek gelir sağlanırdı.
Bahaeddin Dede mevlevihanedeki işlerinden ayrı olarak Eskişehir Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Reisliği ve Teyyare Cemiyeti veznedarlığı yapmıştır. 12 sene boyunca postnişin olarak kalmış, tekkelerin 1925 de kapatılmasından sonra bu işlerine devam etmiştir. Aynı zamanda dedelerinden kalma bir çiftlikte ziraat işleriyle de uğraşmıştır.